Tükendi
Stok AlarmıKültür tarihimizde Tanzimat Fermanı`nın ilân edilmesi önemli bir kırılma noktası olarak görülür. Pek çok değişme ve gelişmelere gebe olan bu süreç, Türk Edebiyatı sahasını da doğrudan etkilemiştir. Kültürel olarak birçok farklı alanda sergilenen Batılılaşma gayretleri, edebiyatımızın bütünlüğü içerisinde olmakla birlikte bilhassa 1860 yılı sonrası için Yeni Türk Edebiyatı adlandırması şeklinde bir tasnifi zorunlu kılmıştır. Yeni Türk Edebiyatı dâhilinde dönemsel bir kronolojik hat üzerinde hareket edildiğinde; Ara Nesil olarak tanımlanan, sınırları somut çizgilerle belirlenememiş, eser ve yazar kadrosu noktasında belirgin tespitlerin ortaya konulamadığı bir edebî devre dikkati çekmektedir. Bu zaman diliminde eserler ortaya koyan ve velût bir sanatkâr olarak dikkati çeken şahsiyetlerden birisi de Mustafa Reşid Bey`dir. Nesir türündeki pek çok eserin yanında Şüküfe-i İstiğrâk, Medfûn Emeller l-ll adlarını taşıyan müstakil üç şiir kitabı da yayımlayan Mustafa Reşid`in, Ara Nesil sanatkârları arasında sanat bağlamında belirleyici olmasa da yönlendirici işleviyle öne çıktığı görülmektedir. Şiirlerinde söylem düzeyinde basit ama manâ olarak derin ve geniş bir yapıyı yansitan Mustafa Reşid`e ait manzum metinlerin günümüze taşınması, insan ile hayatı birbirine bağlayan "edebî eser" olgusunun güçlenmesi açısından da faydalı görülebilir. Ayrıca bu eserler vasıtasıyla 19. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan süreçte Türk şiirinin gelişim ve değişim serüveninin belli bir cephesiyle ortaya konulması da sağlanmış olacaktır. Bu sâiklerle hazırlanan Şüküfe-i İstiğråk, Medfûn Emeller I-II (Giriş-Aktarım-Sözlük) adlı bu çalışmanın, yine bu çerçevede yapılacak çok farklı ve derinlikli başka incelemeler için de mümbit bir zemin oluşturacağı aşikârdır.