Rüzgâra ve yağmura aldırmadan evden, kapalı alandan kendimi yıldırım hızıyla kurtardım. Hiçbir bahane aramadan, inadına çıktım dışarı. Sıkı giyinmiştim, şemsiye yerine yağmurluğumu almış, çizmemsi kışlık botlarımı da ayağıma takınca, her türlü yürüyüşe hazır olmuştum.

Yoldayım. Ev içindeki sıcak hava yerine, yüzüme vuran keskin soğuk, bana nerede olduğumu hissettirdi. Dışarıda sert ve soğuk bir rüzgâr vardı ve yağmurun da öyle yabana atılacak cinsten olmadığı açıkça belliydi. Olumsuz hava şartlarına aldırış etmeden anayola çıktım. Uzun süreceğe benzeyen bir gezintinin ilk etabıydı.