Ağalık dağlarının sessiz yamaçlarında, toprak bir sırrı geri vermeye hazırlanıyor. Bir kazıyla başlayan yolculuk,
Arkeolog Harun’u sadece geçmişe değil, ruhun katmanlarına da götürüyor.
Köklerinden gelen bir lanet…
Zamanın ötesinde yankılanan kadim bir ses…
Ve iki dünyanın arasında sıkışmış bir ruh…
Harun, toprağın altından çıkan taşları değil, kendi bilincinin derinliklerini kazmaya başlar. Gerçeklik bükülür, rüyalar
uyanıklığa karışır, astral kapıları birer birer açılır. Her adımda hem geçmiş hem de geleceğin gölgesi üzerine düşer.
Bir yanda onu çağıran karanlık, diğer yanda onu seven kadının ışığı…
Ruhun sınırları, aşkın gücüyle yeniden çiziliyor.
Mercek, sadece bir keşif hikâyesi değil; zamanın, inancın ve bilincin ötesine uzanan bir roman.
Ruhun gördüğü, aklın anlayamadığı yere hoş geldiniz.
Süleyman Mert