Çokurova`nın kavurucu sıcağı altında kuruyan otların, sökülen bahçelerin, sessizliğe gömülen evlerin arasında bir adam çıkagelir: Hasan. Yıllar sonra döndüğü köyünde bulduğu, yalnızca ihtiyarlar, ırgatlar yada dikenli tarlalar değildir. Onun karşısına çıkan, belleğinin en derin yaralarıdır.