Kuzey’in Dondurucu Atmosferinde Yuvalanmış Karanlık Bir Ruh Uyanıyor…
 
İsveçli bir genç londra’daki bir otel odasında öldürülür. benzer bir cinayet göteborg’da da işlenir. iki olay birbirinden bağımsız gibi görünse de işleniş biçimlerindeki benzerlik dikkat çekicidir. başkomiser erik winter katili bulmak için londra’daki meslektaşı steve macdonald’la işbirliği yapar. olay yerindeki bulgular polisin hitchcock ismini verdiği katilin, cinayetleri kameraya kaydettiğini göstermektedir. 
katilin bıraktığı küçük izler, polisleri vahşet ve pornografi içeren filmlerin çekildiği yeraltı dünyasına götürür. fakat girdiği evde kanlı giysiler bulan bir hırsızdan gelen ipucu araştırmanın yönünü değiştirir. 
isveç polis teşkilatının en genç üyesi erik winter, doğduğu yerde gerçekleşen bu cinayeti çözmek için yasaları çiğnemekten çekinmeyecek ve çabalarının katili gittikçe kendisine yaklaştırdığını görecektir. 
 
“son cümlesine kadar ustaca kurgulanmış kusursuz bir roman.” 
wolfgang weninger 
 
“meleklerle dans, bu türün beğeni seviyesi yüksek okurlarını bile tatmin edecek kadar gizem içeriyor fakat asıl başarısı kuzey’in karanlık atmosferini bize yaşatıyor olması.” 
marie claire