Bana bu hikâyenin nerede geçtiğini ya da kimin anlattığını sorarsanız buna cevap bulamazsınız. Bunu ben de bilmiyorum. Mebus Ağa’nın hangi vilayetten mebus olduğunu ise hatırlamıyorum, zaten hatırlamam da mümkün değil. Şurası muhakkak ki bu ülkede buna benzer olaylar yaşanmıştır. Şimdi geçmişte kalan ve hatırlandıkça; *Vay be!.. Bu ülke bunları da mı gördü?* dedirtecek kadar gerçeğe yakın bir hikâye okuyacaksınız.

Bu kitapta; kimseyi yerme ya da yüceltme gayesi güdülmemiştir. Yüceltilecek biri varsa onu sizler belirleyeceksiniz. Yerilecek birisi varsa, o da bu kitabın yazarıdır. Ben, bu romanı yazarken; toplum yaşamını veya toplumdaki olayları konu edinen ihtilaller, sınıf kavgaları, ırkçılık, köyden şehre göç, yoksulluk vb. toplumda yer bulan olgu ve olaylar, gelenek ve göreneklerden etkilenerek yazdım. Bu romandaki kişi ve kurumların, gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktur. Hepsi tamamen hayal ürünüdür. Bir kişi hariç, o da benim! *Gürbüz İrgali kimdir?* diye sorarsanız; 1962 yılında Kars’ın Kağızman ilçesinin Kötek Köyü’nde dünyaya geldim. Çiftçi bir ailenin beş çocuğundan en büyüğüyüm. Hacettepe Üniversitesi Madencilik Yüksek Okulu’nu 1984 yılında bitirdim. 1989 yılından itibaren ülkemizin birçok bölgesinde, bir kamu kuruluşunda yönetici olarak görev yaptım. Ve hala bu görevime devam ediyorum.