Ela Renkli Prenses, kedi gibi nazlanarak yaklaştı babasının yanına. O esnada Yörük Beyi, zeytin çekirdeğinden oluşan doksan dokuzluk tespihi elinde, gözlerini kapadı, dilini damağına yapıştırdı, kafasını sağdan sola yavaşça sallayarak huzurda feyz alma gayreti içerisindeydi. Ela Renkli Prenses parmaklarını babasının parmaklarına eş tutmaya çalışarak birkaç tur babası ile tespihte döndükten sonra Yörük Beyi gözlerini açarak prensesinin ellerini avucunun içine alıp derin bir şefkatle öptükten sonra, Vakit geldi kızım. O hâlde haydi, bismillah diyelim. dedi.