Son Söz : Bu kitabımda zorluklarla boğuşarak okuyan ve öğretmen olan köy çocuğunun, sürgünlerle yıldıramadıkları yaşam mücadelesini göreceksiniz. Olayın kahramanı der ki: *Şehir görmemiş köy çocuğuydum. Babam, büyük adam olmamı istiyordu. Sıkıntılara katlanarak ortaokul ve lisede okuttu. Üniversiteye giriş puanım ancak öğretmen olmaya yetiyordu. Üniversitelerde sağ sol çatışmaları almış başını gidiyordu. Gençtim, yoksuldum ama korkak değildim. Aileme okuma borcum vardı. Bundan dolayı çekingendim. Okul idaresince suçlu damgası yememeye özen gösteriyordum. Delikanlıydım. Dul komşum bana âşıktı. Ben ise fakültedeki sınıf arkadaşım Fatmanur’a aşıktım. Fatmanur’la aramızdaki sorun Alevi ve Sünni anlayışıydı. Asırlar öncesinden önümüze gerilen zincirleri kişisel çabamızla kopardık ancak ecel zincirini kıramadık. Mesleğimin sevdalısıydım. Eğitimi ve öğretimi öğrencilerime, yarınlara göre vermeye çalışıyordum. Siyasiler kendilerinin her sözüne evet diyebilecek kişileri yönetimde görevlendirmişlerdi. İdealler ile siyasi çıkarlar çatışmasıydı bu... Öğretmenleri yıldırmaya çalışıyorlardı. Bunları yaşarken 12 Eylül 1980 darbesi oldu. Postalların yönetimindeki yaşam, çok daha zordu. Darağacında sallanan insanları görduk…*