İnsanın talihi ne kadar yaver gidiyorsa, sıkıntı da o kadar yakındır. Çünkü talih yükselenleri yere çalmaktan ve aşağıdakileri yükseltmekten hoşlanır.

Herkesin sevgisini ve saygısını kazanan İngiliz avukat ve devlet adamı Sör Thomas More, oğlu kadar kızlarının eğitimine de önem veren, kadınların erkekler kadar zeki olduğunu savunan sevgi dolu bir baba ve eşti. Etrafındaki herkesin hakkını korudu, her şeyini başkalarıyla paylaştı. En büyük arzusu, aile hayatındaki basit huzuru korumak olan bu adam, sarayın entrikalarından ve gösterişinden uzak durmaya çalışsa da mesleğindeki başarısı ve dürüstlüğü sayesinde kariyerinde karşı koyamayacağı basamakları hızla çıkmak zorunda kaldı.
Kral VIII. Henry’nin danışmanlığını yürüten More, istemeye istemeye yükseldiği pozisyonunda kral için vazgeçilmez hale geldi, İngiltere’nin başhâkimi oldu. Ancak inandığı doğrular kraliyetteki göreviyle çelişince, More inancının peşinden gitmeyi seçti. Tek imzasıyla bütün zenginlikler önüne serilecekken, Kral Henry’nin İngiltere Kilisesi’nin başı olduğunu kabul etmedi ve halk, başhâkimin siyasi kariyerinin bitişine şahit oldu. Ve ülkenin en sevilen adamının ülkeye ihanetten yargılanmasına...
Tarihi romanların efsanevi yazarlarından Jean Plaidy, Kralın Sırdaşı’nda Tudor İngiltere’sinin en unutulmaz karakterlerinin hikâyelerini anlatırken bir yandan da sarayın görkeminden ve azametinden uzakta basit halkın sıcak ve gerçek hayatlarına ışık tutuyor.