Bugün Eski Yugoslavya`dan Orta Afrika`ya, Hindistan`dan Türkiye ya da Cezayir`e dünyanın pek çok bölgesindeki çatışmalar kimlik mefhumu etrafında düğümleniyor. Ölümcül güçleri sözde bir "kültürel kimliğin" muhakkak bir "siyasal kimliğe" denk düştüğü Varsayımından alıyor bu çatışmalar: Geçmişte bir yerlerdeki saf, bozulmamış bir kültürel öze atıfta bulunarak kendilerini bize dayatıyorlar; insanların dışına çıkamayacakları değişmez kimlikleri olduğu yanılsamasını yayıyorlar. Değişmez bir gerçeklik gibi sunulan, oysa yalnızca ideolojik ve tarihsel birer kurgudan ibaret olan kimliklerin elinde oyuncak ve esir olmaya mahkum muyuz?