Kanlı Ay; tarihin her döneminde hatta mitolojide tehlike işareti, kehanetler, doğanın değişen döngüsü, büyüsel güçler, tanrılarin bir tür uyarısı ve bununla yüzleşmek zorunda kalan genç bir kadın...
Hayal kırıklıklarından kaçışı .ve haykırışlarıyla zamanın çarkları onun için tersine dönmeye başlamıştır. Şile`ye kaçtığı halde İstanbul’dan beri peşini bırakmayan çılgın kadın gene karşısındadır. "Neden?" Sorusunun cevabını alamadan kendisinden geçer. Gözlerini Kanuni Sultan Süleyman`ın ölümünün hemen ardından 1566 yılında açar. Elinde ise o kadının bıraktığı bir mücevher kutusu vardır.
Gizemin peşine düşünce, maceralara sürüklenir beklemediği bir anda aşkı bulur. Bu macerada, hayatın başlangıcını ve kaderi temsil eden kayın ağaçları ise yüzyıllardır yaptığı gibi, Esra’nın da başlangıçlarının simgesi olarak her yerde karşısındadır.