Gözlerinin içi gülerdi hep Diler’in. Öyle güzel gülerdi ki insan baktığı zaman her şeyi unutur, o gözlerin içindeki denizde bulurdu kendini. Ne kadar sinirli olursa olsun, sakinleşiverirdi birden o esrarlı gözlere bakan. Bakar bakar da dalar giderdi bir başka dünyaya. Kendini bir kuş gibi hissederdi bakınca insan o durgun, sakin gözlere. Derdini, kederini, kızgınlığını, sinirini unuturdu. Yüreğinin ortasına bir iyilik meleği, bir demet mutluluk getirir de bırakıverirdi sanki. Öyle hissederdi insan kendini; baktıkça durulur, heyecanlanır, sonra da bütün kederlerini terk ederdi sessizce, yüreğinin içinde düğümlenip kalan. Bir de konuşunca Diler, o sevecen, cana yakın ve duru, insanı sakinleştiren yumuşak sesiyle büyüleyiverirdi karşısındakini aniden.