Tükendi
Stok AlarmıCahit Sıtkı ile Ziya Osman arasında bulunan ve ölüm onlar ayırıncaya kadar süren dostluk, bizlere arkadaşlığın ne derece ehemmiyetli bir değer olduğunun vesikasıdır. Onlar tanıştıkları ilk andan itibaren sıkı bir rabıta ile birbirlerine bağlanmışlar ve ayrı düştükleri her an, aralarındaki bu büyük dostluğun özlemini duyarak, birbirlerine yazdıkları mektuplar ile bu hasreti gidermeye çalışmışlardır. Ziya, Cahit’in ölümünden sonra kendini ona adamış gibiydi. Kendisine yazmış olduğu mektupları ortaya çıkarmakla kalmayıp, ona dair hatıralarını yazdı. Ziya Osman, ölmeden önce yazdığı bir mektubunda, Cahit için şunları söylüyor: “... Cahit Sıtkı hakkında, nihayet bir dergi sahifelerinin dar çerçevesi içinde kalınarak yazılmış birkaç yazı, Cahit’in şairliği, insanlığı ve bana karşı göstermiş olduğu dostluk yanında, sahiden hiçtir. Dostluğu asıl o bana öğretti. Ben mukabeleden aciz kaldım. Şimdi, Onun bana yazmış olduğu mektupları Latin harfleriyle temize çekiyorum. ‘Varlık’ta yayımlanmış olduğu gibi, inşallah yakında kitap halinde çıkacak. Şair Cahit Sıtkı’nın ne kadar dost olabildiğini o zaman daha iyi, daha yakından göreceksiniz.” Ziya, bu mektupların temize çekilme işlemini tamamladıktan bir gün sonra, görevini yerine getirmenin rahatlığı içinde mektupları Varlık Yayınevi’ne teslim edip kendince görevini tamamladıktan sonra - belki de Cahit’in yokluğuna dayanamayarak - onun ölümünden yaklaşık üç ay sonra - geçirdiği bir kalp krizi sonucu bizleri yalnız bırakıp, ebedî dostu Cahit Sıtkı’nın yanına gitti. Genç yaşta ölen bu iki şair, dost insan, arkalarında bu dünyada herkesin imreneceği bir dostluk abidesi bıraktılar; hâlâ kurdukları şiir dostluğu ve arkadaşlıkla bizlere numune olmaya devam ediyorlar. Mehmet Nuri PARMAKSIZ