Edebiyat tarihinde Çaylak Tevfik lakabıyla bilinen Mehmed Tevfik’in (1843-1893) yaşadığı dönem, Tanzimat’ın birinci nesliyle aynı yıllara denk gelir. Dönemin genel roman anlayışı ve gazeteci kimliğinin etkisiyle yazdığı eserlerinde halka yönelme düşüncesi hâkim konumdadır. Özellikle Ahmet Midhat’ın yazdığı romanlara benzer şekilde Mehmed Tevfik de İki Gelin Odası’nın muhatabını halk olarak belirler, zaman zaman araya girer, okurla hasbihâl eder. Çerçeve hikâye şeklinde kurgulanan İki Gelin Odası’nda geleneksel halk yaşamına ait unsurlara da olay örgüsü içerisinde sıklıkla yer verilir. Bir taraftan okur, roman süresince bilgilendirilirken bir taraftan da dönemin en çok tartışılan konularından biri olan evlilikte gençlerin fikirlerinin önemsenmemesi eserin ana özelliklerinden biri hâline gelir. Bu bağlamda İki Gelin Odası sadece edebî bir eser olmakla kalmayıp aynı zamanda 19. yüzyılın ikinci yarısındaki Osmanlı toplumunun sosyo-kültürel hayatına ışık tutan bir sözlü tarih belgesi niteliğindedir.