Tükendi
Stok AlarmıMansur Talat YAĞIZKAN, ülke için kritik öneme haiz sayısız yurtiçi yurtdışı operasyonlara imza atmış; atik, cesur, korkusuz, Özel Kuvvetler’de görev yapmış Keskin nişancı eski bir subaydır. Üsteğmen rütbesindeyken Kuzey Irak’ta timiyle girdiği bir çatışmada yakınında patlayan patlayıcı yüzünden yaralanıp duyma yetisinin bir kısmını kaybetmiş “Gazi” unvanı alıp askeri kariyeri son bulmuştur.
Yıllarca dünyayı doğayı ve çevreyi keskin nişancı tüfeğinin dürbününden izleyen Mansur, sivil hayata bir türlü intibak sağlayamayıp şehir hayatının gürültüsünden insanların çıkarcı sahtekâr davranışlarından toplumsal yozlaşmadan adeta tiksinip nakte dönüştürebileceği her şeyi satar ve kuş uçmaz, kervan geçmez, uzaktan gölü gören bir yamaçta 180 metre karelik arsa satın alır. Arsanın içerisine 50 metre kareye yakın ölçülerde bir bungalov ev inşaa eder geri kalan parasıyla da eski model bir arazi aracı satın alan Mansur bu yeni yaşamının sebebi olan insanlara ve topluma mesaj vermek istercesine evinin önüne “Hepinizden Tiksiniyorum Evi” tabelası çakıp insansız gürültüsüz teknolojisiz bir yaşam sürmeye başlar.
Kendisi gibi eski asker, şimdilerin yayınevi patronu olan arkadaşı Aykut’un operasyon anılarını yazması teklifini reddeden Mansur; “Ben yazsam yazsam Hepinizden Tiksiniyorum Evi adını verdiğim evimde hayattan tiksindiğim şeyleri yazarım” der, Aykut; “Yaz, gözlemlerini eleştirilerini bir manifesto gibi yayımlayalım” teklifini yapınca mütevazı ve münzevi bir hayat süren Mansur için kulübesinde yazma serüveni başlar.
Her şeyin rutine bindiği bir gece kulübesine yakın ormandan gelen yardım çığlığına koşan Mansur Talat YAĞIZKAN kamp alanına ayı saldırmış genç kız doğacıyı kurtarıp kulübesine getirir. Bu beklenmedik misafir ise Mansur Talat YAĞIZKAN’ın hayatını o geceden sonra tamamen değiştirecektir…