Allah`ın Habibi berzah aleminin de sultanı olarak Sur`a üfleninceye kadar, görenle görüştüğü mübarek ravzasında ümmeti için istigfara devam ediyor. Ümmetinin amelleri O`na arz ediliyor, salat ü selamlar O`na ulaşıyor ve mukabele görüyor. Rüyada O`nu gören gerçekten O`nu görüyor. Bu tasavvurla bakınca, Efendimiz`e mektup yazmak, O`na arz-ı halde bulunmak; bir "etkinlik"ten çıkıp bambaşka bir mana kazanıyor.

Okuyucularımıza takdiminden şeref duyduğumuz elinizdeki eser de;

Kalemini; varlık bahçesinin, uğruna yaratıldığı O Müstesna Gül`e adayan, O Gül`ün yanık bülbülü, kıymetli ilahiyatçı-yazar Adem Saraç`ın; yılların imbiğinden geçen hissiyatı, pür edep bir rikkatle arz ettiği mektupları.

Yine O`nun sünneti olan Allah için sevdiğine sevgi izhari. Nezih ve içli bir muhabbet ve hasret ilanı. Kuru sevda lakırdıları değil, seherde akan gözyaşlarıyla ıslanmış sadırlardan satırlara dökülebilenler.

Yine O`nun sünneti olan bir sevgi muhasebeci. Hesapsız bir sevginin kemmiyetini değil keyfiyetini, akislerini yoklamak.

Kur`an ve hadis temelinde..

Muhabbet ateşinde..

Edep dairesinde..