Gülpembe, sesini kaybetmiş bir kadının, içsel dünyasında yankılanan acılarla, tarihsel ve kişisel bir yolculuğa çıkıyor. Bu derin, dokunaklı öykü, geçmişin tozlu sayfalarına dokunan bir arayışın hikayesidir. Gülpembe, dilsizliğin, kimliksizliklerin, ve arayışların arasında bir kadının varoluş mücadelesini anlatan, modern bir aşkın ve kaybolmuş geçmişin taşlarını döküyor.
"Bir zaman yangınıydı karşılaşma noktamız," diyerek, kalbinin aradığı huzuru anlatıyor. Bu kitap, isyanın, sevdanın, ve kalp kırıklıklarının derinliklerine inmeyi vaat ederken, aşkın ne zaman ve nasıl filizlendiğini, bazen susarak anlatıyor. Aşk, bazen kelimelere dökülemese de, hisler en derin haliyle dile gelir.
Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir’in kaleminden çıkan bu eser, sadece bir kadının yolculuğu değil, aynı zamanda toplumların unuttuğu hayatların, onların gizli acılarının ve görkemli yalnızlıklarının unutulmaz bir portresi.