Graham Greene’in başyapıtıdır Güç ve İhtişam. Yıkıcı bir huzursuzluk romanıdır: Bir yanda Meksika’nın kavurucu sıcağı, devrimci dalgalanmalarla altüst olan toplumsal yapı, yozlaşmış dini kurumlar ve kişilikler, her yanda vuku bulan “insan avları”, diğer yandaysa tabakalar halinde sivrisinekler, duvarlara çarpıp patlayan karafatmalar, cıyaklayan sıçanlar, çamurlara bata çıka adımlayan katırlar... Tüm bu çalkantıların orta yerinde ise oradan oraya kaçıp duran, sürekli kendi günahkârlığıyla cebelleşen, lanetlendiğine ikna olmuş, “ölümü hak etmek” için çırpınan bir deri bir kemik kalmış bir “viskici” papaz. Anlamların ve değerlerin çözüldüğü bir dünyadaki yegâne hakikatse insanın bu dünyada sadece toplumsal yahut siyasal açılardan değil, kozmolojik açıdan da yalnız olduğudur. Güç ve İhtişam iktidar hırsına batmış, otorite sarhoşluğuna kapılmış modern insana hem zayıflığını hem de kudretini göstermektedir, çarpıcı bir zarafetle.