Honoré de Balzac’ın unutulmaz eseri Goriot Baba, Paris’in dar sokaklarında ve gösterişli salonlarında insani tutkuların, hırsların ve fedakârlıkların çarpıcı bir tablosunu sunar. Bir zamanlar zengin bir tüccar olan Goriot, kızlarına duyduğu sınırsız sevgi uğruna servetini, sağlığını ve onurunu gözünü kırpmadan feda eder. Ancak bu karşılıksız bağlılık, onun trajik sonunu hazırlayan en büyük zayıflığına dönüşür. Goriot Baba, yalnızca bir adamın hazin hikâyesi değil; aynı zamanda insanoğlunun zaaflarına ve acımasız toplumsal düzenin işleyişine dair evrensel bir başyapıttır. Balzac, derin gözlemleri ve güçlü betimlemeleriyle yalnızca bir ailenin dramını değil, tüm bir toplumun ahlaki çöküşünü aktarır. Hem duygusal yoğunluğu hem de toplumsal eleştirisiyle Goriot Baba, edebiyatseverlerin belleğinde silinmez izler bırakacak bir klasik olarak varlığını sürdürür.