Karanlık ne kadar derin olursa olsun, ışık asla tamamen sönmez.
Stefan Zweig, “Gömülü Şamdan” adlı bu unutulmaz eserinde, bir tarihsel efsaneyi insan ruhunun derinliklerine işleyen büyüleyici bir anlatıya dönüştürüyor.
Kudüs Tapınağı’ndan çalınan kutsal Menora (şamdan), yüzyıllar boyunca savaşların, sürgünlerin ve inançların gölgesinde el değiştirir.
Ama her gittiği yerde, insanların kaderine dokunan bu kutsal emanet, yalnızca bir nesne değil; insanlığın içindeki sönmeyen ışığın, kaybolmuş inancın ve yeniden doğan umudun simgesidir.
Bir İnancın, Bir Halkın ve Bir Ruhun Yolculuğu
Zweig, kendine özgü zarafetle ihanet, inanç, özlem ve kurtuluş temalarını bir araya getiriyor.
“Gömülü Şamdan”, yalnızca bir tarih anlatısı değil; sürgün edilmiş bir halkın, kayıp değerlerin ve insan ruhunun ışığa yönelişinin öyküsüdür.
Her satırında bir dua, bir umut ve bir insanlık yankısı vardır.