Tükendi
Stok AlarmıGökyüzü ile yatağın arasındaki mesafe aslında sandığımızdan çok daha kısadır: nefes ile nefesin, nabız ile nabzın arasındaki tek bir atımlık aralık kadar. İnsanın varoluşunda cinsellik, yalnızca bir eylem ya da dürtü değil; canlılığın, anlamın ve bilincin taşıyıcısı olan enerjinin (jing/qi/shen) yeryüzündeki en somut izidir. Bu kitap, o izi takip ederken iki büyük kaynağı aynı ırmakta buluşturuyor: Doğu’nun içsel simyasıyla Afrika’nın ritüel bilgeliği. Taoist nefes, dikkat ve dönüşüm teknikleri ile Yoruba, Bantu ve Büyük Göller havzasının toplumsal-ritüel cinsellik pratikleri yan yana geldiğinde, bedenin yalnızca haz için değil, sağlık, yaratıcılık ve ruhsal berraklık için de nasıl bir kapı olduğunu görüyoruz. Çünkü gökyüzüyle yatağın arasındaki asıl köprü, söyleyişin değil, deneyimin; kavramın değil, nefesin kendisidir. Bu kitap, o köprünün mimarisini şiirsel bir dille ve antropolojik bir dikkatle kurmayı amaçlıyor.