Kadim Şehrin Unutulmuş Efsanesi
Yerin yedi kat derininde, en yüksek gökdelenin üstünde, eski bir hanın sütunları arasında, su yollarındaki her bir taşın altında, dağlarının zirvesinde ya da mağaralarının dehlizlerinde… Bir şehir sonsuz gizemler taşır. Eskiden aşikâr olan ama asırlar geçtikçe unutulmuş sırlar yeniden canlanır.
Göksu hayatının 23. yılında, karış karış bildiğini sandığı şehrinin görünmeyenlerini görmeye başlar. Başta ne olduğuna anlam veremese de zamanla kendisine kalan zorlu mirası sahiplenir. Tanıştığı insanlar, peşine düştüğü ejderhalar gerçekten de göründüğü gibi midir? Gösterilen neye inanmalıdır yoksa hislerine mi kulak verilmelidir? Sınırlar somutlaştıkça gerçeği değiştirmeye, şehrin hayatını etkilemeye başlar.
A. Erkan Akay, fantastik dünyanın kapılarını ardına kadar açarken ayağını gerçek mekânlara sağlamca basan bu romanıyla kadim bir şehrin sırlarını gün yüzüne çıkarıyor. Görünenin ardındaki gizemi kulağınıza fısıldıyor. Bir ejderhanın sırtından dünyaya kuş bakışı bakmayı, rüzgârı saçlarınızda hissetmeyi, şehirlerin; binalardan, sokaklardan, caddelerden ve parklardan ibaret olmadığını, en az insanlar kadar sır saklayabildiğini öğretiyor.