Göğe Çekilen Bıçaklar, hayatın tam ortasına odaklanan bir tiyatro üçlemesi. Tencere, İstasyon ve Berrak; toplumsal sistemin birey üzerindeki baskısını, delilik ile akıl arasında kurulan yapay sınırları, iktidarın şiddetini ve insan olmanın trajedisini sarsıcı bir dille işliyor. Oyunlardaki karakterler, sistemin dışında kalmış, sesi susturulmuş ya da susturulmak istenmiş bireyler. Delilik, bu oyunlarda bir hastalık değil; aksine, düşünen, hisseden, sorgulayan insanın topluma uymamasının adı. Tüm bu anlatılar hicivle, trajediyle, zaman zaman groteskle harmanlanmış ve izleyiciyi/okuyucuyu rahatsız ederek düşündürmeye sevk ediyor.
Üç ayrı perde, tek bir hakikat: Bu dünya, düşüneni ya deli ilan eder ya da sessizliğe gömer.
Sahneye çıkan her karakter bir bıçak çeker göğe.
Ve gökyüzü, ilk kez kendine bakmak zorunda kalır.