Sanat, yalnızca estetik bir arayış mıdır, yoksa içinde doğduğu toplumun sessiz bir tanığı mı? Bu eser, 20. yüzyıl sanatının en provokatif akımlarından Fotogerçekçiliği, alışılagelmiş teknik ve biçimsel analizlerin ötesine taşıyarak, onun toplumsal duyarlılıklarla kurduğu derin bağı inceliyor. Alanında önemli bir boşluğu dolduran bu çalışma, Fotogerçekçi eğilimin, kökleri 19. yüzyıl Gerçekçilik akımına dayanan bir "toplumsal tanıklık" biçimi olduğunu gözler önüne seriyor.
Kitap, sanat sosyolojisi ve felsefenin kesişim noktasında, fotoğraf-resim ilişkisinin tarihsel serüvenini ele alarak Fotogerçekçiliğin ontolojisini analiz etmektedir. Davis Cone, John Baeder, Ralph Goings ve Audrey Flack gibi öncü Fotogerçekçi sanatçıların eserleri, vaka analizleri ve karşılaştırmalı yöntemlerle incelenerek, sanatçıların tematik seçimlerinin ve bireysel hassasiyetlerinin yaşadıkları sosyal çevreden nasıl beslendiği ortaya konuluyor.
Bu titiz araştırmanın sonucunda, Fotogerçekçiliğin salt bir görsel virtüözite gösterisi olmadığı, aksine toplumsal olay ve olgularla dolaysız bir bağ kurarak bireysel ve kolektif deneyimleri estetik bir dille ifade etme gücüne sahip olduğu kanıtlanmaktadır. "Gerçekçilik & Foto Gerçekçilik", sanat tarihçileri, sosyologlar ve modern sanat meraklıları için, görünenin ardındaki gerçeği sorgulatan temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir.