Bu eser, iletişim olgusuna mümkün olduğunca geniş bir açıdan yaklaşma eğilimi içerisindedir. İletişim kavramı, bu çalışmada genel bir anlatıya dayalı olarak açımlamaya çalışılmaktadır. Temel odağı “iletişim” olan Türkçe kaynakların ağırlıklı olarak iletişim alanındaki son gelişmelerden uzun yıllar önce yazılmış olması, beni bu bağlamda akademik literatüre katkı sağlamaya sürükledi. Yeni medyanın insan etkileşimini farklı bir boyuta getirmesi, yeni iletişim teknolojileriyle gözetimin etkinleşmesi, iletişim aracılığıyla manipülasyon fırsatlarının çoğalması, satır aralarında dahi olsa üzerinde durulması gereken hususlar olmaktadır.
İletişim olgusu, ülkemizde özellikle işletme, yönetim bilimi, kamu yönetimi gibi alanlardan akademisyenlerin kitaplarıyla incelenmektedir. Elbette bu eserler, literatüre katkı açısından oldukça değerlidir. Ancak bir bilim alanındaki bilgi dağarcığının zenginleşmesi, daha çok o alanda yetişen bilim insanlarının çalışmalar ortaya koymasıyla gerçekleşir. Ne yazık ki, Türkiye’de iletişim bilimleri alanından arzu edilen düzeyde bir ilgiyle kitap yazıldığını belirtmek güç görünmektedir. Genel çerçevede iletişim kavramı ekseninde, iletişim bilimleri alanındaki akademisyenlerin daha yoğun eserler vermeleri gerektiğini düşünmekteyim.