"İtalya’nın Floransa tepelerinde yaşanan dehşet verici bir suç ve ceza hikâyesi"

Amerikalı yazar Douglas Preston, hayallerini gerçekleştirip ailesiyle birlikte İtalya’da zeytinlikler içindeki yeni evine taşındığında, kafasındaki o gerilim romanını nihayet yazabileceğini düşünüyordu. Ancak kurgulayabileceği gerilimden çok daha fazlasını yaşayacağını hiç aklından geçirmiyordu. 

Yeni evinin etrafındaki arazileri gezerken, İtalyan suç tarihinin en ürpertici cinayetlerini işlemiş, Floransa Canavarı olarak bilinen bir seri katilin ayak izinden gittiğini keşfetti.

Yazmayı planladığı romanını bir kenara bırakıp bu gerçek hikâyenin peşine düşen Preston, kendini bu davaya adayan gazeteci Mario Spezi ile birlikte dosya üzerinde çalışmaya başladı. İkili Floransa Canavarı olduğuna inandıkları adamın izini sürdü ve onunla ürpertici görüşmeler yaptı. Ancak gerçeği gün yüzüne çıkarmak isteyen Preston ve Spezi kendilerini bir anda bu soruşturmanın hedefinde buldu. Sanki kader Suç ve Ceza’nın yeniden yazılmasını istiyordu.