Kaç tane cennetin kapısı var Eflin? Sen kaçıncı kapısısın cennetin? Her cennete açılan kapı senin gibi güzel mi? Kaç kişi bu güzelliğinden mahrum kaldı? Kaç kişiye cenneti göstermedin? Kaç kişi varamadı kapına? Kaç kişi yollarda telef oldu? Kaç kişiyi dize getirdin, kaç kişiyi de kaderine bıraktın? Eflin, sen cennet kokuyorsan cennet nasıl peki? Kimler bekliyor yâdında? Hangi âlim, hangi evliya ya da aşkın şarabından sarhoş düşmüş avare? Sana cennetten dolayı özlem duyan kaç kişi var? Sen bizle cennet arasında arafta mı kaldın yoksa? Aç kollarını Eflin, beni de al cennetine.
İlk başta, hediye ettiği kitaplar sayesinde okumayı ve yazmayı bana sevdiren dayım İhsan ÇERİÇE’ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Yazma sürecimde manevi desteklerini esirgemeyen, kurum savcımız Ahmet Fatih ERDOĞAN’a, kurum müdürümüz Heybetullah GÖZCÜ’ye, kurum öğretmenlerimiz Esra AKGÜN ARDA’ya ve Ferhat BOZAN’a; yazdığım her satırın takibini yapan, yazmayı bırakacağım zamanlarda devam etmemi sağlayan, hevesimin kırılmasını engelleyen, sırt sırta verip çalıştığım iş arkadaşlarım, dostlarım Adem Sinan EROL’a, Ömer ERYENER’e, Behzat BOYCU’ya, Yasin BIDIK’a, Şeyhmus KIZILTOPRAK’a minnettarlığı bir borç bilir; ayrıca eşim Hatice ÇERİÇE’ye, çocuklarım Osman ÇERİÇE’ye, Mina ÇERİÇE’ye, Asmin ÇERİÇE’ye, Eflin ÇERİÇE’ye ve Zana ÇERİÇE’ye canı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
