Dünya ekonomisinin merkezi giderek Asya Pasifik Bölgesi’ne doğru kayıyor. 19. yüzyılın sonlarında Japonya’yla başlayan Doğu Asya’nın Yükselişi, 20. yüzyılın ikinci yarısında Asya Kaplanları olarak adlandırılan Kore, Singapur ve Tayvan, 21. Yüzyılda da Çin’in katılımıyla baş döndürücü bir sanayileşme ve ekonomik kalkınma hamlesiyle devam etti. Hükümet müdahalelerine dayanan sanayi politikalarının bunda oynadığı rol yadsınamaz. Öte yandan, bölgedeki her ülke kalkınmaya farklı şartlarda başladığı gibi, birbirinden farklı nitelikte stratejiler benimsedi. Doğu Asya’nın ve bu bölgedeki her ülkenin politik ekonomisini iyi anlamak gerekiyor. Doğu Asya’nın hızlı ekonomik kalkınması salt bir iktisadi olgu değildir; tarihi ve sosyal koşullar ile siyasi aktörler ve liderlerin belirlediği politikalardan da etkilenmiştir. Bunlar içinde başarılı olanlar kadar başarısızlık örnekleri de vardır. 
Türkiye’de alanında Türkçe yazılmış ender kaynaklardan biri olan bu eser, Doğu Asya’nın politik ekonomisini incelerken, iktisat teorisi altyapısının yanı sıra, tarihi ve siyasi arka planını da sunuyor. Bunu yaparken, hâkim iktisat paradigmasından biraz ayrılarak heterodoks bir bakış sunuyor. Doğu Asya’nın ekonomik kalkınmasını sanayileşme odağında ele alan bu kapsamlı çalışma sadece bu konu üzerinde çalışan araştırmacılar ve öğrenciler için değil, genel olarak bu konuya ilgi duyan herkese hitap ediyor.