Tükendi
Stok Alarmıİstanbul, Türkiye’nin kalbi; tarih boyunca uygarlıkların kesişim noktası, bugün ise ülkenin ekonomik, kültürel ve toplumsal yükünü taşıyan başlıca metropolüdür. Ancak bu benzersiz konum, kenti aynı zamanda büyük bir kırılganlığın da merkezine yerleştirmektedir. İstanbul’u
etkileyebilecek bir deprem, yalnızca fiziksel yıkımla sınırlı kalmayacak; ekonomik, toplumsal ve psikolojik sonuçlarıyla tüm ülkeyi derinden sarsacaktır. İstanbul’un hemen güneyinde, Marmara Denizi tabanında uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 150 kilometrelik Ana Marmara segmenti, 100 yılı aşkın süredir sessizliğini korumaktadır. Bu sessizlik, biriken gerilimin büyüklüğüne işaret eder niteliktedir. Bilimsel çalışmalara göre, 2034 yılına kadar Marmara Denizi’nde, İstanbul’a yakın bir bölgede 7’nin üzerinde bir depremin meydana gelme olasılığı %25 ila %65 arasında değişmektedir. Bu oran, doğrudan ve dolaylı etkileriyle milyonlarca insanı ilgilendiren bir riskin somut göstergesidir. Elinizdeki bu kitap, İstanbul’u bekleyen deprem tehlikesini bilimsel veriler ışığında analiz etmeyi, olası bir afetin birincil ve ikincil etkilerini açıklamayı ve hem bireysel hem de toplumsal düzeyde alınabilecek önlemleri somut biçimde ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Sayfalar arasında yalnızca deprem ve sonuçlarına ilişkin teknik gerçekler değil, aynı zamanda insan merkezli bir afet bilinci geliştirmeye yönelik yaklaşımları da bulacaksınız