DEFNE, sabır da bir gün yorulur romanında Burcu Ertürk, Türkiye’de kadın olmak ve sonuçları üzerine bu kez çağdaş ve güçlü bir kadının gerçek hayat hikayesini anlatıyor. En az ilk romanı YADE kadar etkileyici ve bir o kadar da üzücü başka bir gerçek hayat hikâyesi. Romanın kahramanı Defne’nin dört yaşından beri en büyük arzusu, kendini ait hissedeceği bir ailesinin olması. Sahip olamadığı ailenin eksikliğiyle, onu büyüten anneannesine sımsıkı sarılmış yaşarken bir anda aşkı bulmasıyla da asıl hikayesi başlıyor Defne’nin. Büyük bir aşk duyduğu adamla evlenerek mutluluğuna bir halka daha ekleyen Defne’nin hikâyesinde, normal başlayan her şeyin ileride ne kadar anormalleşebileceğini ve kadınların maruz kaldıkları şiddetin ne kadar öngörülemez olduğunu anlatıyor yazar.

“Mahşerde aşk yaşamak denince akla gelen bir hikâyedir benim için ‘Defne’. Hani kanatlarıyla geceye dalan kuşlar misali rüzgâra aşkla kapılıp giden ve yükseldikçe korkularıyla yüzleşen bir yürek. Okuduğunuz her sayfada hayatın en güzel kusuru olan aşkı yaşarken gerçekçi olan sabrın da nasıl yorulduğunu hissedeceksiniz. Gülmek ne kadar kolay ve ağlarken susmak ne kadar zor...

Defne, hiç solmayan yapraklarını hayatın rüzgârında savururken nasıl ayakta kaldı onunla beraber öğreneceksiniz. O, bizler gibi sıradan hayatının sıradan olmayan hikâyesinde hayatta kalmaya çalışanlardan sadece biri.

Fedakârlığın sınırlarının zorlandığı, hayatın gerçekleriyle yüzleşirken bizim içimizden biri olan bu kadına belki siz de hak vereceksiniz…”

Burcu Ertürk