Kalabalıkların ortasında, en derin yalnızlık yaşanır… Bu kitap; bakışların kirlendiği, sözlerin anlamını yitirdiği, insanların birbirine yabancılaştığı bir çağın şiirli aynasıdır.
“Çürüyen Kalabalıklar” görünürde bir arada ama içeride paramparça olmuş insanların iç sesini mısralara döküyor.
Her şiir, sokakta susan bir çığlık, kalabalıkta duyulmayan bir fısıltı, bir yalnızlığın yankısı…Yazar, duyguların plastikleştiği modern zamanlara, kelimelerin en doğal hâliyle meydan okuyor. Bu kitapta, çürümenin estetiği var. Ve belki de kendinize ait sandığınız kalabalıkların, aslında sizi hiç tanımadığını fark edeceksiniz.