Doğduğu gün yaz olmasına rağmen yaşantısında ne sıcaklık vardı ne de Güneş... Arada bir sığındığı sevgi kırıntılarıyla avutmuştur kalbini Elif. Soğuk ve sert tavırların hâkim olduğu, yalnızlığın ve sevgisizliğin acımasız, soğuk yüzü ile tanışmıştı bir kere doğduğu evde.
Elif, karşısına aniden çıkan ve kalbini ısıtan, hızla çarptıran saf bir aşkla nihayet mutluluğa inanmaya başlarken, geçmişin gölgesinin onu bırakmaya hiç de niyetli olmadığını anlar. Doğduğu evdeki kaderini değiştirmeye çalışırken kalbi ile hayatın acımasız gerçekleri arasında sıkışıp kaldığı bu hikâyede aşkı ve yalnızlığı bir arada taşımanın ne kadar zor olduğunu keşfedeceksiniz. Sevdiği adamla mutluluk hayalleri kurarken birbirleri için yanlış iki insan olduğunu anlayıp sevdiği adama veda ettiğinde ve her şey sona erdiğinde Elif’in geriye kalan tek dayanağı ne olacak?