Büyüyü bozan soruları sorduğu için susturulmak istendi. Ama onun sesi yıldızlarda kaldı."

Carl Sagan…
Sadece bir gökbilimci mi?
Hayır.
O, gökyüzüne bakarken yeryüzünü unutmayı reddeden bir isyancıydı.
Bilimin, hayal gücüyle birleştiğinde ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteren bir adam.

Tehlikeli çünkü uyandırıyordu.
Sorgulatıyordu.
Karanlığı aydınlatıyordu.

Bu kitap, Carl Sagan’ın hayatını değil;
bir fikrin, bir direnişin, bir çağrının hikâyesini anlatıyor.
İtaate mecbur bırakılan genç zihinlere yıldızlardan gelen bir mesaj gibi.

Belki de ilk defa onun hikâyesi bu kadar çıplak, bu kadar cesur, bu kadar yakıcı anlatılıyor.
Çünkü artık yıldızlara değil; sana bakıyor bu satırlar.
Senin kafandaki sorulara, senin içindeki öfkeye, senin bastırılmış hayal gücüne.
Bu kitap seni hatırlıyor.
Çünkü Sagan, senin gibiler için yaşamıştı zaten.

Şimdi soruyu sen soracaksın.
“Gerçekten bildiklerimiz... bize mi ait?”
Ve sonra büyü bozulacak.