Bu kitap, sadece bir öğretmenin anılarını anlatmıyor… 
Bu kitap, çocukların gözünden düşen bir yaşa, 
Bir annenin hazırladığı beslenme çantasına, 
Bir çocuğun defterindeki yamuk bir harfe, 
Bir sabah “Günaydın!” diyemeyen yorgun bir öğretmene, 
Ve kalbiyle sınıfa giren bir adanmışlığa dokunuyor. 
İlkokulun ilk günü çığlık çığlığa ağlayan bir çocuk… 
Yıllar sonra o çocuğun öğretmen olup, 
ağlayan başka bir çocuğu sarılıp susturduğu bir an… 
İşte bu kitabın özü burada saklı.
 “Bir başka öğretmen olmak” ne demek? 
Belki sınıfta yere düşen silgiyi fark etmek, 
Belki teneffüste çekilmiş bir çizgi oyunu, 
Belki de evine gitmek istemeyen bir öğrencinin sessiz gözlerinde kaybolmak… 
Eğer siz de bir öğrencinin hayatında “bir iz bırakmak” istiyorsanız… 
Ya da bıraktığınız izleri yeniden hatırlamak istiyorsanız… 
Bu kitabı okumalısınız. 
Çünkü... “Öğretmenlik bir meslek değil, bir kalbe dokunma sanatıdır.”
 ‘’Gerçek anılardan ilhamla… 
Her sayfası yaşanmışlık, her satırı çocuk sevgisiyle yazılmıştır.