Bu kitap, yeradlarının yalnızca coğrafi işaretler olmadığını, aynı zamanda toplumların tarihini, kültürünü ve kolektif hafızasını yansıtan değerler olduğunu ortaya koymaktadır. Toponomi alanındaki adlandırma biçimleri, folklorun içerisinde kültür, dil, sosyoloji, felsefe ve geleneksel halk düşüncesiyle ilişkilidir. Yeradının veriliş sebebinde ortaya çıkan mistik ve efsanevi olaylara halk inanmaktadır. Pragmatik anlamda mitolojiden itibaren insanların kendilerini iyi hissetmek için karşılaştıkları şeyi tanımlama ve onun kaynağına dair bir bilgi sahibi olma isteği ve bu bilgi ile hükmetme ihtiyacı insanı bilmenin rahatlığı ile hareket etmesini beraberinde getirmiştir. Yeradlarının veriliş sürecindeki kaybolmaya yüz tutan hikâyeleri yeniden keşfetmek, geçmişle bugün arasındaki bağı anlamak açısından önemli bir araçtır.