“Ben, onun zaferi değilim.
Ben, onun sahip olabileceği biri değilim.
Ben sadece kendime aitim.”

Güneş Kralı’nın altın pençelerinden kurtulan Lor, şimdi Aurora Prensi Nadir’ın ellerindedir. Nadir, Lor’un bir şey sakladığından emindir ve onu konuşturmak için her şeyi yapmaya hazırdır. Ancak Lor, tüm hayatı boyunca sakladığı sırların kıymetini bilir ve bu sırları savaşmadan teslim etmeye hiç niyeti yoktur.

Kendi geçmişi ve geleceğiyle bağlantılı kayıp bir eşyayı bulmak için güçlerini Nadir’la birleştirdiğinde Lor ona güvenip güvenemeyeceğinden emin değildir. Bildiği tek şey, bir başka kraliyet feyinin vaatlerine bir daha asla inanmayacağıdır.

Güneş Kralı onu geri almaya kararlıdır. Bu yüzden Lor sürekli hareket hâlinde kalmak zorundadır ama hiçbir yer güvenli değildir. Ta ki hem onu hem de Aurora Kralı’nı ortadan kaldırana kadar. Fakat çok geçmeden Ouranos’un geleceğinin, yıkıma uğramış geçmişinin intikamından çok daha fazlasına bağlı olduğunu öğrenir.