Anne…
Sadece bir kelime değil.
Ne bir sıfat, ne de yalnızca bir akrabalık bağı.
Anne, bazen sessiz bir direniştir, bazen kimsesizlikte bir sığınak, bazen de umutla yazılmış bir mektuptur.
Bu roman, bir annenin zihninde yankılanan acılarla, bir evladın kalbinde filizlenen sabrın hikayesidir.
Kaybedilen bir baba, onun yokluğunda savrulan bir hayat ve karanlıkla örülü geçmişin gölgesinde büyüyen bir kız: Eylül.
Şerif Ali, hayatın çemberinde dik duran bir doktor, babasının ölümüyle hayat bambaşka bir yol çizdi ona. Annesinin akıl sağlığıyla sınanırken, kendi geleceğiyle de yüzleşmek zorunda kaldı.
“Annem”, geçmişin izlerini bugünde taşıyan, sevginin, fedakârlığın ve yeniden doğuşun romanı.
Sade, vurucu ve duygularla yüklü anlatımıyla, postmodern roman severleri derinden etkileyecek bir hikâye.