15. yüzyıl Bursa’sının en parlak alimlerinden biriyken, bir meczubun “köfteli çorba” isteğiyle başlayan manevi bir imtihanla tüm hayatı değişti. Zahiri ilmin zirvesinden aşkın ve teslimiyetin engin deryasına uzanan bu yolculuk, onu Ankara’da Hacı Bayram Veli dergâhında helâ hizmetkârlığından, Hama çöllerinde girilen çetin çilelere kadar sürükledi.
Bu eser, ilmiyle gururlanan bir danişmendin nefsini nasıl ayaklar altına aldığını, Anadolu’nun kalbinde doğan Eşrefiyye mektebini nasıl kurduğunu ve Yunus Emre’nin izinde yürüyen bir gönül sultanına dönüşümünün nefes kesen hikâyesini anlatıyor.