Ne çok söz dolaşıyor ortalıkta: Kelimeler!
Kelimeler ! diyordu ya Willy, mezarında
bir o yana bir bu yana dönüyordur iskeleti.
Harfler gıcırdıyor, heceler çatırdıyor,
boşlukta uçuşuyor anlam parçacıkları ve
atomlarına ayrışmış Logos ― şimdi olsa
tek kelime konuşmazdı Sokrates: Atina,
Filozoflar Yolu, taşlarda tok ayak sesleri.
Nereye dökülüyor peki şu lâfazan yığını?
Suskun melekler topluyor olmalı geç saat
ses çöplerini, geri dönüştürüm merkezine
dosdoğru, oradan başlıyor yeniden çark,
kelimeler! Ah Willy, seninkiler bile çok
bugün, yerine su sesi, kuş sesi, boş yankı.