Yirmi altı yaşındaki Adelaide Williams, hayallerinin peşinden gitmek için Amerika’dan Londra’ya taşınmaya karar verdi. Londra’nın büyüleyici atmosferinde, hayatının aşkı olduğunu düşündüğü Rory Hughes’la tanışması ise ansızın çakan şimşek gibiydi. Rory’nin ona baktığı her an Adelaide’ın dünyası aydınlanıyor, kalbi umutla doluyordu.
Ancak zamanla Rory’nin mesafeli tavrı ve tutarsız davranışları, Adelaide’ın kendi değerini ve davranışlarını sorgulamasına yol açtı.
Beklenmedik bir trajedi Rory’nin hayatını altüst ettiğinde Adelaide onu ayakta tutmak için kendinden vazgeçmeye hazırdı. Bu süreçte gençlik yıllarında yaşadığı travmalar tekrar gün yüzüne çıkarak ruhsal sağlığını derinden etkilemeye başlayacaktı.
Genevieve Wheeler, bu etkileyici ilk romanında yas ve ruh sağlığı meselelerini, gençliğin getirdiği karmaşık duyguları, karşılıksız aşkın acısını ve arkadaşlığın iyileştirici gücünü ustalıkla işliyor. Adelaide, okura, sevilmenin ve kendini sevmenin anlamını sorgulatan, yürek burkan ama aynı zamanda umut dolu bir hikâye.