Bu kitap Memet Turan’ın 1940’lı yıllarda başlayan mücadelesinin kısa bir özetidir.
Memet Turan, yaşam serüveninin içinde bitmeyen kavgasını anlatırken kâh gülümser kâh hüzünlenir kâh gözleri buğulanır. An gelir; boğazında düğümlenir acılar, yumak olur, yumruk olur, sesi kısılır, durup soluklanır... An gelir; bıraksanız, hemen sokağı örgütlemeye hazır genç, dinamik bir sıra neferi gibi yerinde duramaz olur. Birçok anısını aktarırken adları geçenleri, kendince zarar görmesinler diye sansürleyerek, “bu arkadaşların açık kimliklerini yazmayalım!” diye kaygıyla uyarılarda bulunur. 
Kitap, okuyucu kitlesini daha geniş tutabilmek, yaşananları daha geniş bir kitleyle paylaşarak mücadelenin sürekliliğine katkı sunmayı amaçlamıştır. Bu durumu şöyle açıklamış Memet Turan:
“Bu dünya, emeğin dünyasıdır” diye inanmıştık. Sözde, sınırları biz kaldıracaktık. Özgürleşen emek, dünyanın her yerine uzanacak ve tüm dünyayı yaşanabilir hale getirecekti. Kimse aç ve açıkta kalmayacak; insanlarla birlikte tüm canlılar, bu dünya üzerindeki haklarını alacaktı. Ne yazık ki bugün, emeğin değil sermayenin egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İşte bu gidişe dur demek için yeniden başlamak zorundayız. Bugüne kadar yaşananlardan dersler çıkartarak; yanlışlarımıza, yanlıştı diyerek, doğrularımıza sonuna kadar sahip çıkarak büyük bir azimle yola çıkmalıyız. Hem de hiç zaman kaybetmeden.