O, her ne kadar hayal kahramanı olsa da içinizden, ailenizden biri olma ihtimali yüksektir. Hepimiz, geçmişe dönük hayatımızı mercek altına aldığımızda "Hayatım Bir Roman" deyip geçeriz. Oysa gerçekten de ha- yatını roman gibi yaşayan insan çoktur aramızda. Yaşadıklarından dersler alıp, not ettiği satırları başucu kitabı gibi sakladığımız nitelikli kişilerdir onlar. İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek, topluma, vatana ve mensup olduğu millete karşı vazifelerini yerine getirebilmek için çeşitli mesleklerde mücadele verirler. Bu topyekûn çalışma; milletin kalkınmasının, refahının, güven içinde gelişmiş bir toplum olabilme niteliğinin başlıca unsurudur.
Her ülkenin; kendi güvenliği ve tehlikeleri önleyici tedbirler kapsamında geliştirdiği "Savunma Strateji Konsepti vardır. Bu; çok geniş kapsamlı üst düzey, nitelikli kişiler tarafından yürütülen ve çoğu zaman akıl sınırlarını zorlayan çalışmalara imza atan bir dalı olan İstihbaratın, ülkenin en temel savunma ve stratejik gereksinimidir. Bu çalışmaları yürüten kişiler; belki çocuğunuz, aynı yastığı paylaştığınız eşiniz, kardeşiniz. Kızınız veya çok yakınınızdan biri olabilir. Ve sizin bundan asla haberiniz olmaz, olamaz. Çünkü operasyonların, birimlerin, teşkilatların çalışma İşlerini güvenle yürütebilmeleri için kesin bir gizlilik ilkesini asla ihlal edemezler. Derin bir sessizlik ve ilkelerine bağlı bir suskunluk içinde olmaları gerekmektedir.
Tam bu noktadan hareketle elinizdeki roman, sırlar perdesinin arkasındaki tehlikeler, maceralar, ölümün eşiğinden dönülmüş kritik anlar, yurt içi ve yurt dışındaki operasyonlardan bir dizi sahnelerin yer aldığı hayatı dile getirmektedir. "Vatan" onun için kutsaldır. Hayatını bu fikre adamış vatanseverlerin arasında ve toplumun tam merkezinde görev yapıyor ol- salar da siz onları asla göremez, tanıyamaz ve bilemezsiniz. Onlar; varlığını “Türk milleti”ne armağan olarak sunmuş ve mevcudiyetlerini bu yol uğruna feda etmiş isimsiz kahramanlardır. Onlar, milletin huzur ve güvenlik içinde yaşaması için gerekli olan önemli unsurlardır.
Tüm bu kahramanlar ile diğer unsurlar ile geriye kalan söylenecek tek şey: Türk devleti, Türk milleti sonsuza kadar hür, bağımsız, güçlü, muzaffer, birlik ve beraberlik içinde varlığını sürdürecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
